22 Şubat 2013 Cuma

Başbakan'ın '9 yıllık hayali' gerçek oluyor


Başbakan Erdoğan'ın '9 yıllık hayalimdi. Ne yazık ki hala bunu gerçekleştiremedik. Danıştay’da bazı engellemeler oldu" dediği dev şehir hastanelerinin önünde engel kalmadı. TBMM Genel Kurulu'nda, sağlıkta kamu özel ortaklığını öngören tasarı kabul edilerek yasalaştı.


TBMM Sağlık Bakanlığı'nca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun; Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarınca yapılmasına ihtiyaç duyulan tesislerin ön fizibilite raporu ve belirlenecek standartlar çerçevesinde Hazine'nin özel mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde, 30 yılı geçmemek üzere bağımsız ve sürekli nitelikte üst hakkı tesis edilmesi suretiyle yaptırılması, mevcut tesislerin yenilenmesinin sağlanması ve bu projeler için alınacak danışmanlık, araştırma ve geliştirme hizmetleriyle ileri teknoloji ya da yüksek mali kaynak gerektiren bazı hizmetlerin gördürülmesine ilişkin usul ve esasları belirliyor.Kanuna göre, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları, Maliye Bakanlığı'nca yükleniciye bedelsiz olarak tesis edilecek Hazine'nin özel mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde, sözleşmede belirlenecek bedel karşılığında tesis yaptırabilecek. Yapım işlerine ilişkin ön fizibilite raporu ile belgeler, Sağlık Bakanı'nın imzasıyla Yüksek Planlama Kurulu'nun onayına sunulacak. Yapım işlerinin ihalesi, Yüksek Planlama Kurulu'ndan yetkilendirme kararı alındıktan sonra gerçekleştirilecek. Hastane yerleşkeleri, sağlık tesisi ve ticari hizmet alanlarından , kullanımında oluşacak. Bakanlık olan tesislerin yenilenmesi işlerini, tesislerdeki belli hizmetlerin sunulması, ticari hizmet alanlarının işletilmesi ya da bedelinin ödenmesi karşılığında yaptırabilecek.

Bakanlık merkez teşkilatında ilgili birimin, Bakanlık onayıyla taşra birimlerince yapılmasına karar verilen işlerde ise ilgili taşra biriminin en üst yöneticisi ihale yetkilisi olacak.

İhale ilkeleri İhalelerde saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenilirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini ve kaynakların verimli kullanılmasını, ihtiyaçların uygun şartlarda ve zamanında karşılanmasını sağlamak esas olacak. Her proje için, ihale iş ve işlemlerinde kullanılmak üzere, ön proje, ön fizibilite raporu, fizibilite raporu, temel standartlar dokümanı ve ihale dokümanı hazırlanacak. İhalelerde, proje bazında işin niteliğine göre en az maliyetle en yüksek fayda sağlayan teklif, ekonomik açıdan en avantajlı teklif kabul edilecek.

Kanun kapsamındaki tesislerin yenileme veya yapım işlerinde açık ihale usulü, belli istekliler arasında ihale usulü veya pazarlık usullerinden biri uygulanabilecek.

Açık veya belli istekliler arasında yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması, doğal afetlersalgınhastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması sebebiyle ivedi ihale zorunluluğu olması durumu ile işin özgün nitelikte ve karmaşık olması nedeniyle teknik ve mali özelliklerinin belirlenememesi işlerinde pazarlık usulüyle ihale yapılabilecek.

İdare, teklif edilen fiyatı fizibilitesine uygun bulmazsa ihaleyi iptal edebilecek. İhalenin iptalinden dolayı isteklilere karşı idarenin herhangi bir sorumluluğu doğmayacak. Yaptırılacak işlerdeki sabit yatırım içerisinde yer alan tıbbi donanımın en az yüzde 20'si yerli üretim olacak.

Kamu İhale Kanunu'na göre ihalelere katılamayacak olanlar, bu düzenleme kapsamındaki ihalelere de katılamayacak.

Emre: "Salih'i veliahtım olarak görmüyorum"


İşte Fenerbahçeli futbolcunun açıklamaları:
"Ben ilk ayrıldığım gün de üzgün olduğumu söylemiştim. Tabii ayrılık benim de beklemediğim bir şeydi. 6 aylık periyotta insan yurtdışında kendini de dinleyebiliyor. Eşimle bunları uzun uzun konuştuk. O dönemde ayrılmam daha hayırlı olacaktı. Futbolun içinde bunlar var. İspanya'da mutluydum ama aklımın bir köşesinde Fenerbahçe vardı. Fenerbahçe'yi unutmak imkansızdır. Tekrar camianın içine geldim. Elimden geldiğince de hizmet etmek istiyorum."
"AVRUPA LİGİ'Nİ NEDEN KAZANMAYALIM?"

"Avrupa Ligi'nde maalesef oynayamıyorum. Bence düzgün bir statü değil. Ben de çok oynamak isterdim. Kupayı kazanma şansımız diğer takımlarla eşit. Hiçbir takımı küçümseyecek bir durumumuz yok. Biz de her maça ayrı ayrı hazırlanıp iyi konsantre olursak; kupayı neden kaldırmayalım."
"3 KUPAYA DA TALİBİZ"

"Deplasmandaki BATE maçına talihsiz bir şekilde başladık. Ama 10 kişi kalmamıza rağmen herkes elinden geleni yaptı. BATE maçıyla başlayan sürecin etkisini, diğer maçlarda da gördük. BATE küçümsenecek bir rakip değildi. Onlar için bir dezavantaj liglerinin oynanmamasıydı. Onlardan daha iyiydik. İyi bir performans gösterdik. Böyle devam etmemiz gerek. 3 kulvarda da sonuna kadar gitmek için herkes çok çalışmalı. Fenerbahçe, isminin olduğu her kupaya taliptir. Ligde 6 puanlık fark önemli değil. Rakibimiz zaten Kadıköy'e gelecek. 3 kupaya da talibiz."
"TÜRK FUTBOLU İYİ DEĞİL"

"Gurbetten aileye bakmak nasıl zorsa, Fenerbahçe'ye bakmak da zordu. Yıllarca Avrupa'da oynamış bir Türk futbolcusu olarak söylüyorum ki; Türk futbolunun durumu iyi değil. Ciddi bir yapılanmaya ihtiyacımız var. El ele verirsek, ortak bir şuur geliştirirsek neden olmasın? Ülkemizde kaostan beslenen çok fazla insan var. Onlara malzeme vermeden kendimizi geliştirebiliriz. Avrupa'da Türk futboluna çok fazla da bir ilgi yok açıkçası. İnşallah Galatasaray da kazanır, biz de kazanırız ve Türk futbolunun tanıtımını yaparız."
"SALİH BENİM VELİAHTIM DEĞİL"

"Recep Niyaz ile geçen sezon birlikte çok çalıştık. Salih'in de ismini duyuyordum. İkisi de çok yetenekli. Genç futbolcular, oynadıkları takımlara tempo kazandırmalı. Ben gençken bunu yaptım. Yıllardır oynuyorsam, sebebi budur. Genç futbolcular savaşmalı; mücadele etmeli. Türkiye'de son dönemde yetenekli futbolcular gereken patlamayı yapamıyor. Salih'i veliahtım olarak görmüyorum. Çünkü kendimi veliahtı olacak bir futbolcu olarak görmüyorum. Recep ve Salih'in Avrupa'ya gitmelerini isterim."
"TEMPO FARKI VAR"

"Buradaki futbolla Avrupa'daki futbol arasında tempo farkı var. Fenerbahçe'nin yaptığı idmanla Atletico'nun yaptığı arasındaki fark yok. Farkı yaratan oyuncunun iş ahlakı. Türkiye'deki futbolun eşik atlaması için futbolcuların daha fazla iş ahlakına sahip olması lazım."
"LİGDE ZOR MAÇLAR VAR"

"Ligde daha zor maçlar var. Ligin nasıl şekil alacağı, önümüzdeki 4 haftalık periyoda bağlı bizim adımıza. Ligdeki konumumuzu net ortaya çıkaracak bir süreç."
"FENERBAHÇE BENİM AİLEM"

"Fenerbahçe'ye 28 yaşında geldim. İnsanların kafasında 'Galatasaraylı Emre' algısı vardı. Küçükken Fenerbahçeli olduğumu e-mail ile gelen bir soruya yanıt olarak söylemiştim. Fenerbahçe camiasında bile 'Hoş görünmeye çalışıyor' diye algılandı. Ama ben küçükken Fenerbahçeli'ydim. Galatasaray'da küçükken başka takımları tutan başka oyuncular da vardı. Allah bana Fenerbahçe'de oynamayı nasip etti. Fenerbahçe benim için annem, babam, eşim, çocuğum kadar değerli."
"PLZEN GÜÇLÜ BİR TAKIM"

"Viktoria Plzen ile Atletico Madrid'deyken 2 maç oynadım. Güçlü bir takım. Ama biz kendimize güvenip çalışırsak, bu takım finale kadar gider. Dünyadaki ender milletlerden bir taneyiz. 'Çek bir Letonya' demişlerdi zamanında. Hayata biraz gerçekçi bakarsak bazı şeyleri görürüz. Çekler, 6-7 yıllık düşüşün ardından yine güçlü bir takım kurmaya çalışıyor. Plzen diri bir takım. Önde basmaya çalışan ve iyi kapanan bir takım. Napoli'ye 2 maçta 5 gol atıp hiç yemediler. Taktiksel anlamda disiplinli futbolcularla karşılaşacağız."
"KENDİMİ DİNLEDİM"

"Aslında insanın hayatında çok şey değişebiliyor. Kendimi dinleme adına, aileme yönelme adına büyük bir fırsattı. Hiçbir zaman mükemmel olarak görmedim kendimi. Bu 6 ay bunları görme fırsatı verdi belki de. Sahanın içinde bitmediğini her şeyin belki gördüm. Sadece 3 maç oynadım. Geçmişten pek farklı bir perfomansım yok. Kötü oynadığım oldu ama kötü mücadele ettiğim hiç olmadı. Bunun devam edebileceğinin sözünü de verebilirim. Sahada bitmediğini, binlerce insanı etkilediğimi göremiyordum eskiden. Bu yönden benim için faydalı oldu diyebilirim. Bizi çocuklar da izliyor, oğluma baktığımda gördüm bunu. Biz sadece futbolcu değiliz yani."
"FUTBOLCULAR BÜYÜK PARALAR KAZANIYOR"

"Futbolcu önce hayatının merkezine bu mesleği yerleştirecek. Futbolcular büyük paralar kazanıyor. Bu kadar maddiyatın yanında itibar... Giydiğiniz forma nedeniyle binlerce insan size itibar gösteriyor. Futbolu bıraktıktan sonra bile bitmiyor bu. Sıra bile bekletmezler size. Arda'ya da söylemiştim. Senin için yazılan en çok bu "artık kanatlandı, uçacak" yazmazlar. Bu kadar olur. Bu düşebilir ama daha da artmaz. Önemli olan bunu üstte tutmak. Esas aktörler futbolcular... Başta hayatın merkezinde bu meslek olmalı. Onlara çok şey kazandıracaktır."
"EN BÜYÜK HAYALİM FUTBOLU FENERBAHÇE'DE BIRAKMAK"

"Tempo kazanması gerekiyor futbolun. Daha çabuk düşünüp çabuk oynamalıyız. Taktiksel olarak gerideyiz. 2-3 tane futbolun en önemli şeyini söyledim zaten. Bunları sağlamamız lazım. Yeteneğiniz varsa zaten yolun yarısına gelirsiniz. Ama yeteneği olmayıp çok çalışan sizi yakalayabilir. Yetenekli çalışırsa yeteneksiz zaten yakalayamaz onu. En az Avrupa'dakiler kadar çalışmalı futbolcularımız ki o seviyeye çıkabilsinler. En büyük hayalim, bu formayla jübile yapmak. 3-4 sene daha oynayabileceğimi düşünüyorum. Şu anki mukavelem de zaten Fenerbahçe'de bırakmak adına. Futbolu burada bırakıp Fenerbahçe adına herhangi bir bölümde görev almak isterim."
"SANCILI BİR SÜREÇ GEÇİRİYORUZ"
"Şu an sancılı bir süreç geçiriyoruz Türk futbolu olarak. Bu futbolcuların elinde; Salih'in, Recep'in elinde. Bizden bayrağı alıp en tepeye taşımaları gerekiyor. Oyuncu için en büyük handikap kendini yeterli görmektir. Ben büyüklerimden bunu öğrendim. Bunu da öğretmeye çalışıyorum. Sadece futbolda değil hayatın hiçbir alanında adaletin tam olduğunu düşünmüyorum. Mümkün olduğu kadar var adalet hayatımda. Bu kaostan beslenenlere karşı bir birliktelik oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Birlik olmamız gerekiyor. Futbolcuların, camiaların, medyanın, yönetenlerin birlik olması gerekiyor. Yönetenler birbirinden uzaklaştıkça taraftarlar da bundan etkileniyor. Daha hoşgörülü davranmalıyız. En çok etkilenen camia olduğumuz için önderlik etmek de bize yakışır."
"HER ŞEYİ ÖZLEDİM"

"Her stada çıktığımdaki atmosferi özledim. Samandıra'yı, arkadaşlarımı çok özledim. Formayı özledim tabii ki başta. Futbol dışında İstanbul'u özledim. Demek ki çok seviyormuşuz, Allah da nasip etmedi uzun sürmesini."

"BENİM DEDİKLERİMİ YAPIN, YAPTIKLARIMI YAPMAYIN"

"Gençlere tabii ki destek olmamız gerekiyor. Geçen gün baktım Recep'e bir hocamız kitap getirmiş. Hiçbir hocam bana kitap getirmemişti. Ben 22-23 yaşında başladım kitap okumaya. Herkes onlara çok iyi bakıyor. Onların da bunlara layık olmaları gerekiyor. Ben onlara "Benim dediklerimi yapın, yaptıklarımı yapmayın" diyorum."
"AYRILIK OLARAK GÖRMEMİŞTİM"

"Zaten ayrılık olarak görmemiştim. Ölene kadar kimse Fenerbahçe sevgisini benden alamayacak. Bu insanların bana gösterdikleri teveccühün karşılığını veririm inşallah. Bu takım bir aile takımı. Herkes burada emek veriyor. Herkese verdikleri destek için teşekkür ediyorum"

Erdoğan son seçim anketine çok kızdı

Erdoğan son seçim anketine çok kızdıErdoğan partinin yaptırdığı yerel seçimlere yönelik anket sonuçlarını açıkladı
Kırıkkale'de yüzde 11'lik oy erdoğan'ı kızdırdı. "Bu oran fecaat" diyerek belediye başkanı ve il teşkilatını azarladıBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, kahvaltıda biraraya geldiği partisinin İçanadolu bölgesi milletvekillerine çözüm sürecini kararlılıkla sürdürdüklerini belirtirken, "CHP ve MHPmilliyetçiliği körükleyerek süreci istismar ediyor. BDP de onlara bakarak bu işi istismar ediyor" dedi.
Erdoğan bölgelere göre milletvekilleriyle görüşmeye devam ediyor. Güneydoğu, Doğuanadolu ve Karedeniz bölgesi milletvekillerinin ardından Erdoğan dün de partisinin genel merkezinde İçanadolu bölgesinden 10 ilin milletvekilleriyle kahvaltıda buluştu. AksarayAnkaraÇankırı,Kayseri, Kırıkkale, KırşehirNevşehirNiğdeSivas ve Yozgat illerinin milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanları kadın ve gençlik kolları başkanları ile il koordinatör milletvekilleri ve partiyöneticilerinin katıldığı toplantı yaklaşık 4 saat sürdü.
HALK DESTEĞİ YÜZDE 65'İN ÜZERİNDE
Edinilen bilgiye göre Erdoğan toplantıda, 10 ilin son yerel seçimlerde aldıkları oy oranı ile genel ve yerel seçimlere yönelik son yaptırılan anketlerde görülen oy oranlarını tek tek okudu. Partinin genel oylarının anketlere göre yükselişte olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu bölge bizim için önemli bir bölge. Bu bölge en fazla şehit verdiğimiz bölgelerden biri. Anadolunun kahrını çekiyor. Buna rağmen en fazla oyumuzu bularada attırdık. Bu, çözüm sürecine desteğin göstergesidir.Sadece bu bölgede değil Türkiye genelinde halk çözümü destekliyor. Biz de umutluyuz, inşallah çözümü sağlayacağız. Halk desteği şu anda yüzde 65'in üzerinde" dedi.

Erdoğan konuşmasında CHP ve MHP'nin çözüm sürecine yönelik tutumunu eleştirirken, "CHP ve MHP milliyetçiliği körüklüyorlar. Biz ırkçılık yapmayacağız" görüşünü dile getirdi. Erdoğan, bir milletvekilinin "milliyetçilikle" ilgili söylemlerinin muhalefet tarafından eleştirildiğini anımsatarak "Bunu halka anlatmanız lazım" demesi üzerine ise "Bunları siz anlatacaksınız" karşılığını verdi. Erdoğan şöyle devam etti: "Biz ırkçılığın her türlüsüne karşıyız. Kürt ırkçılığına da, Türk ırkçılığına da karşıyız. Bunlar (CHP ve MHP) ise bu işi istismar ediyorlar. BDP de onlara bakarak bu işi istismar ediyor. Ama biz bunlara bakmayacağız, kararlılıkla samimiyetle çözüm için çalışacağız. Çünkü bizim için önemli olan milletimizin refahıdır, huzurudur."
"Bizim ümmet anlayışımız da farklı" diyen Erdoğan, "CHP 'Vatandaş sen benim sana verdiğim kadarla yaşarsın' diyor. Biz ise peygamber ümmeti diyoruz, talepleri dikkate alıyoruz. Çünkü bizde insan ayrımı yok" görüşünü dile getirdi.
Erdoğan'ın sunuş konuşmasının ardından katılımcılara söz verildi. 14 kişinin söz aldığı toplantıda hükümetin başta açılım süreci olmak üzere genel politikalarına ilişkin herhangi bir eleştirinin dillendirilmediği öğrenilirken, milletvekilleri sanılanın aksine şehit ve gazi yakınlarının sürece yoğun bir tepkisinin olmadığını ifade ettiler. Milletvekilleri, "Analar eskiden 'şehitler ölmesin' derdi. Şimdi 'Kimse ölmesin' diyorlar. Bu da en hassas bu kesimin dahi çözüm istediğini gösteriyor" değerlendirmesini yaptılar.
KIRIKKALE HEYETİNE FIRÇA
Erdoğan 10 ile ilişkin anket sonuçları ve bunların son seçimlerle kıyaslamasını da yaptı. Yerel seçimlere daha 1 yıl olduğunu, bu 1 yılın en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Tüm şehirlerde anketler yaptırıyoruz. Durum nedir? diye, kendinize çeki düzen verin diye" şeklinde konuştu. Erdoğan "Ardından da şu anda durum bu" diyerek anket sonuçlarını her il için tek tek açıkladı. Buna göre parti ve belediye başkanları açısından oy oranı sıralamasında 1. sırada Kayseri çıkarken, en düşük oy oranı ise Kırıkkale aldı.
Erdoğan anket sonuçlarına göre Kayseride genel oy oranlarının yüzde 65 olduğunu, kararsızlar da dahil edildiğinde bu rakamın yüzde 68'e çıktığını, yerel seçimlerde ise belediye başkanına oy vereceğini söyleyenlerin oranının yüzde 72 olduğunu söyledi. Yerel seçime yönelik anket sonuçlarına göre başarı sıralamasında Kayseri'yi Nevşehir izlerken, yaptırılan ankete göreAnkara'da Büyükşehir Belediye seçimlerinde Melih Gökçek'e oy vermem diyenlerin oranının yüzde 48, oy vereceğini söyleyenlerin oranının ise yüzde 46 olduğu ifade edildi.
Kırıkkale'de AK Parti'nin oy oranının yüzde 60 civarında çıktığını ancak yerel seçim anketi sonuçlarında bu oranın yüzde 11'e düştüğünü belirten Erdoğan "Bu oran fecaat" diyerek Kırıkkale Belediye Başkanı'na fırça attı.
Toplantıda Alevi seçmenlerin bulunduğu illerin milletvekilleri ve teşkilat yöneticileri Erdoğan'a, Alevi açılımının akıbetini sordu. Bakan Faruk Çelik'in aylarca Alevi dernek, federasyon ve temsilcileriyle görüştüğünü, çalıştaylar yaptığını anımsatan Erdoğan, "Ama onlar kendi aralarında konsensüs sağlayamadılar" dedi.
Erdoğan anketlerden bazı şehirlerde muhalefet partilerine mensup belediye başkanlarının başarılı göründüğünü bunu araştırdıklarında insan ilişkilerinin iyi olduğunu tespit ettiklerini ifade ederken de, belediye başkanları ve teşkilat yöneticilerine "Siz de insan ilişkilerinizi geliştirin, iyileştirin" talimatı verdi.
"CEMEVLERİ KÜLTÜREL MEKANLARDIR"
Ankara Milletvekili Haluk Özdalga Alevilerin sorunları olduğunu özellikle köyden kente geçen Alevilerin dinsizleştirilmesine yönelik çalışmalar yapan gruplar bulunduğunu belirten Özdalga, devletin Cemevlerini ibadet yeri olarak tanımasını istedi. Özdalga, "Bunu yaparsak Alevilerinİslam dışına çıkmasına engel oluruz" dedi. Erdoğan ise bu talebe "Cemevleri kültürel mekanlardır. İslamda ibadet yeri mescittir, camidir Hristiyanlıkta kilise dışında ibadet yeri duydunuz mu? Alevi kardeşlerimiz de bizim gibi müslümandır. İslamın farklı bir yorumunu yapmaktadır" karşılığını verdi.

Zeus'lu vurguna polis operasyonu

Zeus'lu vurguna polis operasyonu

İstanbul Bilişim Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri banka müşterilerinin internet hesaplarına "Zeus" adlı virüsle girerek boşalttığı öne sürülen şüphelilere operasyon düzenledi.

Güncelleme:22 Şubat 2013 14:06
İstanbul, Antalya ve Kocaeli’de düzenlenen operasyonlarda 18 kişi gözaltına alındı. Şebekenin, 19 hesaptan 742 bin 206 TL’yi kendi belirledikleri hesaba aktardıkları öğrenildi.
İstanbul Bilişim Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 ay önce virüs göndererek bankamüşterilerinin internet hesaplarına giren bir şebekeyi tespit etti. Yapılan takipte şebekenin ele başlığını Ayhan A.’nın yaptığı, şebeke üyesi 2 bilgisayar korsanının da Rusya’da olduğu belirlendi. Ayrıca şebeke üyesi 6 kişi ile hesaplarını şebekeye kullandıran 9 kişi daha tespit edildi. Tespitlerin ardından 4 gün önce yapılan operasyonla şebeke elebaşının da aralarında bulunduğu 15 şüpheli İstanbul’da, 2 şüpheli Antalya’da, 1 şüpheli ise Kocaeli’de gözaltına alındı.742 BİN 206 TL PARAYI BELİRLENEN HESAPLARA AKTARDILAR 
Polisin takip ettiği şebekenin Rusya’daki 2 Türk bilgisayar korsanı yardımıyla 19 ayrı hesaptan toplam 742 bin TL’yi belirlenen hesaplara aktardığı tespit edildi. EFT ve havale yoluyla aktardığı tespit edilen bu paranın 210 bin 772 TL’lik kısmına polis bloke koydurdu. 531 bin 434 TL’sinin bir kısmının Türkiye’deki şebeke üyeleri arasında paylaşıldığı büyük kısmının ise Rusya’daki bazı hesaplara aktarıldığı belirtildi.
"ZEUS" VE "ZİTMO" VİRÜSLERİNİ KULLANDILAR
Şebeke üyelerinin bilgisayardaki internet hesaplarını ele geçirmek için genellikle mail yoluyla gönderdikleri "Zeus" adlı virüs programını kullandıkları belirtildi. Cep telefonu bilgilerini ele geçirmek için ise şebeke üyesi 2 bilgisayar korsanının "Zitmo" adlı virüsü kullandıkları öğrenildi.

KOMİSYON KARŞILIĞI HESAPLARINI KULLANDIRDILAR
Polisin yaptığı çalışmada şebeke üyelerinin dikkat çekmesin diye farklı hesaplara para havale ettikleri tespit edildi. Bunun için şebeke üyelerinin bankada hesabı olan bazı kişilerle komisyon karşılığı anlaştığı iddia edildi. .
GÖRÜNTÜLER KAMERALARA DA YANSIDI
Yapılan operasyon görüntüleri polis kameralarına da yansıdı. Görüntülerde polisin bir adrese girmesi bir şüpheliyi yere yatırarak gözaltına alması ve evde arama yapması görülüyor. Ayrıca şebekenin anlaştığı ve komisyon karşılığı hesaplarını kullandığı iddia edilen şüphelilerin bankadan para çekme anları da banka güvenlik kameralarına yansıdı. O görüntülerde şüphelilerin banka veznesine gelerek para çekme anları görülüyor.
POLİS UYARDI
Polis, bilgisayar kullanıcılarını özellikle lisanslı yeni sürüm antivirüs programı kullanmaları konusunda uyardı. Polisin yaptığı operasyonda gözaltına alınan 18 kişi Çaglayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.

Demirtaş: Dinayet gereksiz bir kurum

Demirtaş: Dinayet gereksiz bir kurum

BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak partileri tarafından Taksim Hill Otel'de düzenlenen “Marmara Bölgesi Alevi Diyalog Toplantısı”na katıldı.

Güncelleme:22 Şubat 2013 14:11
Toplantıda konuşan Demirtaş, hiçbir inancın diğerine üstünlüğünün olamayacağını belirterek, “Hiçbir inancın diğer inancı hor görme, diğer inancın sınırlarını tespit etme gibi bir hakkı, hukuku asla olamaz. Türkiye gibi çok kültürlü, çok inançlı bir yapıda bunu zorlamak, bunu dayatmak, bu tekçiliği dayatmak bütün sorunların temelidir. Bu bakış açısı değişmediği müddetçe de maalesef ki sorunların çözümünde mesafe kat edemiyoruz” dedi.

At etini fakirlere yedirelim


Avrupa'da at eti skandalı İngiltere, Almanya ve Fransa'dan sonra Çek Cumhuriyeti'ne sıçradı.

Güncelleme:22 Şubat 2013 11:22
Almanya'da iktidar partisi milletvekiliHartwig Fischer ise, at eti bulunan gıdalarıimha etmek yerine fakirlere dağıtılmasını önerdi.
Almanya'da iktidar partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi milletvekili Hartwig Fischer, ülkesinde at eti barındıran gıdaların imha edilmek yerine fakirlere dağıtılmasını istedi.
Alman Bild gazetesine açıklama yapan milletvekili Fischer, "Gıda değeri bu kadar yüksek yiyeceklerin imha edilmesine gönlüm razı olmuyor. Tarihi geçmemiş bu gıdalar, ihtiyacı olan vatandaşlara dağıtılmalı" dedi.
Fischer içinde at eti bulunan gıdalar konusunda başka bir öneride daha bulundu. Fischer'e göre, at eti barındıran gıda ürünlerinin üzerine "bilgi notu" yazılmalı. Söz konusu yiyecekleri tüketip tüketmeyeceklerine halk kendisi karar vermeli.
Almanya'daki tüketici dernekleri ise, CDU milletvekili Hatrwig Fischer'in önerisine karşı çıktı. Tüketici dernekleri temsilcileri, raflardan kaldırılmış gıdaları tüketmeleri için alım gücü düşük insanların özendirilmesinin doğru olmadığını belirtti.
At eti barındıran gıdaların imha edilmek yerine fakirlere dağıtılması fikri Fransa'da da ortaya atılmıştı.
Almanya'da içinde at eti bulunan 179 bin kutu lazanya imha edilmek amacıyla toplatıldı.
Avrupa'daki at etinin hamburger eti, lazanya gibi süpermarketlerde satılan donmuş gıdaların yanı sıra sığır etli makarna sosu, restoran menüleri, okul ve hastane yemekleri arasında da görüldüğü belirtildi.

Hz. Nuh’un gemisi Cudi dağı’nda

Hz. Nuh’un gemisi Cudi dağı’nda
Tufandan sonra Hz. Nuh’un gemisinin nerede durduğuna yönelik kapsamlı bir araştırma yapan bilim adamları, bütün kaynakların geminin Cudi Dağı’na indiğine işaret ettiğini ortaya çıkardı.Konu ile ilgili yıllardır çalışma yapan Şırnak Üniversitesi öğretim üyeleri, kutsal kitaplardan Kur’an ve Tevrat’ın yanı sıra Süryani ve Hristiyan kaynakları ile yerel kaynaklarda geminin Cudi’ye indiğinin anlaşıldığını belirtti. Araştırmada Cudi Dağı ile Şırnak bölgesindeki birçok köy ve bölge isimlerinin de Hz. Nuh’un soyundan ve gemisinden geldiğini belirlendi.Yapılan araştırma hakkında bilgi veren Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagatı Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulmuttalip Arpa, kutsal metinler ile dilbilimsel bulgulardan yola çıktıklarını belirterek Hz. Nuh’un gemisinin Cudi’ye yerleştiğini, Hz. Nuh’un da Cizre civarında yaşadığını belirlediklerini söyledi. Tevrat ve Kur’an-ı Kerim’de Hz. Nuh’un günümüz Suriye ve Irak’ın birleştiği yerde yani Mezopotamya’da yaşaması ve tufanın da Mezopotamya merkezli olmasının muhtemel olduğunu anlatan Arpa, “Mezopotamya’daki en yüksek dağlardan biri olan Cudi ise suların yeryüzünden çekilmesinden sonra Hz. Nuh’un gemisinin inmesi için en müsait yerdir.” dedi.Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagatı Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulmuttalip Arpa, tufanın izlerinin eski Mezopotamya sakinleri olan Sümer, Akad ve Asur medeniyetleri ile Babillilere ait Gılgamış destanının yanı sıra eski İran ve Yunan tarihlerinde olduğunu kaydetti. Arpa, şunları söyledi: “Esas önemlisi ise Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dinlerine ait kutsal metinlerin tufanı ayrıntılarıyla anlatmasıdır. Neticede tufanla ilgili bilgilerin detaylarında farklılıklar bulunsa da, kadim milletlerin tufanla ilgili hafızasının temelinde, Allah’a ve onun peygamberi Hz. Nuh’a uymayan zalim ve inkârcıların tufanla cezalandırılması yer almaktadır. Kur'an-ı Kerim tufanı anlatırken Hz. Nuh’un kavmini merkeze almaktadır.

Din aşkı hayatlarını değiştirdi

Din aşkı hayatlarını değiştirdi



Eski eşi Can Tanrıyar nedeniyle zor günler geçiren Petek Dinçöz, geçtiğimiz günlerde beyazlar içinde Umre'ye giderken havaalanında görüntülenmişti...

Güneş’in üzerinde ‘ateş yağmuru’


Güneş’in üzerinde ‘ateş yağmuru’

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Güneş’te meydana gelen büyük bir patlamanın ardından oluşan ‘ateşten yağmurun’ büyüleyici görüntülerini elde etti.

Güncelleme:22 Şubat 2013 08:31
NASA tarafından 2010’da uzaya gönderilenGüneş Dinamikleri Gözlemevi (SDO) uzay aracının 19 Temmuz 2012’de kaydettiği görüntüler ilk kez yayınlandı.
Yıldızın günümüzdeki en gelişmiş yüksek çözünürlü televizyonlardan 10 kat daha net görüntülerini elde edebilen SDO, milyonlarca derece sıcaklıktaki plazma atmosferi (korona)’da gerçekleşen birpatlamayı tespit etti.

Koronal (taçküre) kütle atımı ismi verilen patlamanın ardından Güneş’ten uzaya doğru radyasyon ve ışık boşalımı gerçekleşti. Daha sonra ise adeta ateşten bir yağmura benzeyen ve ‘koronal yağmur’ fenomeni olarak bilinen göz kamaştırıcı manyetik görüntüler ortaya çıktı.
Güneş’in yüzeyinde Dünya’dan en az 30 kat büyük bir alanı kaplayan koronal yağmur, berrak ve keskin bir şekilde SDO kamerasına yansıdı.

İsveç'ten tarihi 'ezan' kararı

İsveç'ten tarihi 'ezan' kararı


İsveç'in başkenti Stockholm'da belediye meclisi tarihi bir karara imza atarak, ülkede ilk kez minareden ezan okunmasına onay verdi.

Güncelleme:22 Şubat 2013 14:33
Avrupa Birliği üyesi İsveç'te, Müslümanları yakından ilgilendiren bir konuda tarihi birkarar verildi. Başkent Stockholm'da belediye meclisi, haftada bir kez Cuma namazında minareden ezan okunmasına izin verdi.
İsveç'in başkenti Stockholm'de, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nın katkılarıyla yaptırılan Fittja UluCami minarelerinden Cuma günleri ezan okunabilecek.

Din aşkı hayatlarını değiştirdi

Din aşkı hayatlarını değiştirdi


Eski eşi Can Tanrıyar nedeniyle zor günler geçiren Petek Dinçöz, geçtiğimiz günlerde beyazlar içinde Umre'ye giderken havaalanında görüntülenmişti...

Zor günleri geride bırakmak istediğini söyleyen Petek Dinçöz, Umre ziyaretinde çektirdiği bir fotoğrafını Instagram'da paylaştı.

NATO boru hattını deldiler


NATO boru hattını deldiler

NATO boru hattını deldiler

Sancaktepe'de kiraladıkları evin salonundan NATO boru hattına yaklaşık 15 metre tünel kazarak akaryakıt çaldığı öne sürülen şüpheliler yakalandı.

Güncelleme:22 Şubat 2013 15:05
Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin ortaklaşa operasyonunda NATO boru hattından jet yakıtı çalan iki kişi yakalandı. Eyüp Sultan Mahallesi Müminler Caddesi Buhara sokak sakinleri mahalleyi saran koku üzerine polisi aradı. Olay yerine gelen polis ekipleri kokunun petrol türevi bir koku olduğunu düşünerek detaylı bir çalışma başlattı. Polis kokunun yoğun şekilde geldiği sokak sakinleriyle konuşarak evlerde inceleme yapmak istedi. Çalışma sonucunda mahalleye 1.5 ay önce 4 kişinin taşındığını ve Buhara sokaktaki 3 katlı binanın giriş katını tuttukları tespit edildi. Polis ekipleri giriş kattaki dairenin penceresinin perde aralığından içeri baktıklarında evin dağınık ve topraklı olduğunu gördü. 
15 METRELİK TÜNEL KAZMIŞLAR 
Arama kararı alan polis ekipleri daireye girdiklerinde gördükleri manzara karşısında şoka girdi. Yaklaşık 40 gün önce daireye taşınan 4 kişinin evin bir odasına 2 metre derinliğinde çukur kazdığı ortaya çıktı. Çukura giren polis ekipleri 15 metrelik bir tünel tespit etti. Yapılan incelemede tünelin cadde üzerinden geçen NATO boru hattına kadar uzandığı ve hattın delinerek hortumla jet yakıtı çekildiği tespit edildi. Evin diğer odalarında yapılan araştırmada ise şüphelilerin kazdıkları tünelden çıkan toprakları çuvallara doldurup bir odada biriktirdikleri görüldü. Evdeki aramalarını tamamlayan polis ekipleri evin etrafından gizlenerek şüphelilerin gelmesini bekledi. Uzun bekleyişin ardından her şeyden habersiz eve gelen Tarık Taylıalp (25) polis ekipleri tarafından kıskıvrak yakalandı. Tarık Kaylıalp'i gözaltına alan polis ekipleri bekleyişini sürdürürken diğer şüpheli, Tarık Kaylıalp'i telefonla aradı. Polis Tarık Kaylıalp'le telefonda konuşan Çetin Arak'ın (35) yerini tespit etti. Ekipler yerini tespit ettikleri Çetin Arak'ı da Sancaktepe Kültür Merkezi önünde yaşanan kovalamaca sonucu yakalayıp gözaltına aldı. Gözaltına alınan iki şüpheli, Emniyetteki sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edildi. Mahalle sakinleriyse olayla ilgili olarak, "Mahallede koku vardı, polisler gelip yeni taşınan olup olmadığını sordu. Kokunun buradan çıktığını tespit ettiler, mahalleye taşınalı 40 gün olmuştu" diye konuştu. Öte yandan yetkililere olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Boru hattından ne kadar jet yakıtı çalındığı yapılan incelemenin sonunda ortaya çıkacak.  (DHA
http://sebastiyan.mynet.com/mynet-haber-izle-nato-boru-hattini-deldiler-vid-1841467/

Gangnam Style fırtınası İstanbul'da

"Gangnam Style" şarkısıyla izlenme rekorları kıran Güney Koreli ünlü popçu Park Jae-Sang(PSY), halka açıkkonser ve 'O Ses Türkiye' yarışmasının finali için bugün Türkiye'ye geldi.


Kore Hava Yolları'nın ait tarifeli uçakla saat 19.30'da Seul'den İstanbul'a eşiyle birlikte gelen Güney Koreli ünlü popçu Park Jae-Sang(PSY), Tepebaşı'nda açık havada halka açık olarak bir konser verecek. 

Özel dansçıları ile birlikte sahne alacak. 

iTunes'da 31 ülkenin müzik listelerinin ilk sırasına yerleşen Gangnam Style şarkısı, Youtube'da 2012'de en fazla beğenilen video olarak Guinness Rekorlar Kitabına girdi. 

Youtube tarihinde 1 milyar izlenmeyi geçen ilk video olan Gangnam Style, MTV Avrupa Müzik Ödülleri 2012'de de "En iyi video" dalında ödül kazandı. 

Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin Mezarı Nerede?

Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin Mezarı Nerede?
Said Nursi'nin Mezarı Bulundu Mu?


23 Mart 1960’da Urfa’da vefat eden Said Nursi’nin mezar yerine ilişkin bilgilerin Başbakanlık arşivlerinde tutulduğu ortaya çıktı. Tutanaklara göre Nursi’nin kabri Isparta Şehir Mezarlığı’nda.
Taraf gazetesi, Said Nursi’nin mezarı üzerindeki sır perdesini aralayan bir haberle okurların karşısına çıktı. Arzu Yıldız imzalı haberde defin tutanaklarının ayrıntılı şekilde Başbakanlık arşivlerinde yazılı olduğu belirtiliyor.
Said Nursi’nin naaşı önce Urfa’da Halil-ur Rahman Dergâhı’na defnedildi, daha sonra 27 Mayıs darbesini gerçekleştiren hükümet tarafından açıklanmayan bir yere nakledildi. Naaşın, Kıbrıs açıklarında denize atıldığı da ileri sürülmüştü.
GİRİŞ KAPISINA ÇOK YAKIN BİR YERDE
Başbakanlık arşivlerinde Said Nursi’nin mezar yerine ilişkin tüm kayıtlar muhafaza ediliyor. Başbakanlık kayıtlarına göre; Said Nursi’nin naaşı önce Urfa’dan Afyon’a getirildi. Daha sonra karayoluyla Isparta’ya nakledildi. Isparta’da önceden hazırlanan Şehir Mezarlığı’na defnedildi. Tutanaklara göre, naaşı Isparta Vali Yardımcısı teslim aldı, defin işlemleri sırasında da hazır bulundu.
Vali Yardımcısı’nın yanı sıra, bir sağlık uzmanı ve iki jandarma komutanı da naaşın defnine katıldı. Mezarın nereye defnedildiğini, naaşı taşıyan aracın şoförü, defin işlemlerini yapan askerler, sağlık uzmanı ve valinin yanı sıra, dönemin Isparta Emniyet Müdürü ve bir kişi daha biliyordu. Bu bilgilere dayanarak hazırlanan tutanaklar, Başbakanlık arşivlerinde kilit altına alındı. Mezarın yeri ise bu tutanaklara göre, şehir mezarlığında, giriş kapısına çok yakın bir yerde bulunuyor. 20 sayfalık tutanaklarda; mezarın yeri kesin bir şekilde gösteriliyor.
CEMAATİN ÖNDE GELEN İSİMLERİ NE DİYOR?
Cemaatin önde gelen isimlerinden Hüseyin Gülerce ise, mezarın yerini bilmediğini dile getirdi. Cemaate yakınlığıyla bilinen Yeni Asya Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz de naaşın buradan da çıkarıldığını iddia ederek şöyle konuştu: “Isparta’ya getirilerek Isparta Şehir Mezarlığı’na defnedilmiş. Nursi’nin öğrencilerinden olan Bayram Yüksel’den öğrendiğim kadarıyla naaşı daha sonra öğrencileri tarafından tesadüf eseri bulunmuş. Yerinin kimse tarafından bilinmemesi için başka bir yere götürülmüş.”
Taraf / Haberdesin 

Lozan Barış Antlaşması Bitiş Tarihi Ne Zaman?

Lozan Barış Antlaşması Bitiş Tarihi Ne Zaman?

İsviçre'nin Lozan şehrinde 24 Temmuz 1923 günü imzalanan barış antlaşmasıdır. Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri tarafından, Beau-Rivage Palace'ta imzalandı.

Lozan barış antlaşması, taraf ülkelerin meclislerinde görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923'te, Yunanistan tarafından 25 Ağustos 1923'te, İtalya tarafından 12 Mart 1924'te, Japonya tarafından 15 Mayıs 1924'te imzalanmıştır.
Anlaşma, bütün tarafların onaylaması neticesinde resmi olarak Paris'e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Lozan barış antlaşması ne zaman biticek ve anlaşmanın bitmesi Türkiyeyi nasıl etkileyecek?

Lozan Barış Antlaşması'nda gizli bir madde ''Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıl boyunca değerli yeraltı maden ve kaynaklarını kullanamayacağına ilişkin bir maddenin imzalandığı, bu nedenle doğu ve güneydoğuda bulunan petrol yataklarından ve karadenizdeki bor madeninden faydalanamadığımız, antlaşma tarihinin bitmesini beklediğimize dair" kamuoyunda bir söylenti mevcut. Ayrıca 2023 yılına siyasi liderler tarafından yapılan atıflar da bu maddeye dayandırılıyor. Bazıları Antlaşma'daki maddenin 100 değil 90 yıllık olduğunu belirterek 2013 yılı ve Erdoğan'ı işaret ediyor.

Fenerbahçe - Viktoria Plzen Maci Ne Zaman?

Fenerbahçe - Viktoria Plzen Maci  7 Mart 2013 Perşembe Günü Deplasmanda 14 Mart 2013 Perşembe günü ise Kadıköy'de oynanacaktır.

Hülya Avşar ve PSY'nin Gangnam Dansı İzle


Hülya Avşar, daha önce birçok kez yaptığı Gangnam dansını bu kez PSY ile yaptı

Star Tv ekranlarının sevilen yarışma programlarından Yetenek Sizsiniz için Türkiye'ye gelen Koreli PSY sahnede Hülya Avşar ile Gangnam dansı yaptı.
Gangnam Style şarkısıyla ortalığı kasıp kavuran PSY'nin Türkiye ziyareti renkli görüntülere sahne oldu. PSY'nin sıkı takipçisi olan Hülya Avşar, ünlü sanatçıyı sahnede görünce kendini tutamadı.
Yetenek Sizsiniz'de jüri üyeliği yapan Hülya Avşar, PSY ile sahnede Gangnam dansı yaparak bu alandaki iddiasını bir kez daha ortaya koydu.

20 Şubat 2013 Çarşamba

İşte Galatasaray'ın 11'i


Şampiyonlar Ligi'ndeki tek temsilcimiz Galatasaray, bu akşam Türk Telekom Arena Stadı'nda Alman ekibi Schalke ile 2. tur ilk maçında karşı karşıya geliyor.


TT Arena'da 21.45'te başlayacak mücadeleyi William Collum yönetecek.

İşte Galatasaray'ın 11'i: Muslera- Eboue, Semih, Dany, Riera- Hamit, Melo, Selçuk - Sneijder, Burak- Drogba